- sararmak
- желте́ть
* * *1) пожелте́ть2) побледне́ть
sararıp solmak — си́льно побледне́ть; побледне́ть (после болезни)
Türkçe-rusça sözlük. 2013.
sararıp solmak — си́льно побледне́ть; побледне́ть (после болезни)
Türkçe-rusça sözlük. 2013.
sararmak — nsz 1) Sarı olmak, rengi sarıya dönmek Her sabah ağaçların sararan yapraklarıyla pek güzel olan karşıki dağlara bakarak uyanıyorum. M. Ş. Esendal 2) Korku, üzüntü, coşku vb. sebeplerle yüzün rengi solmak Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller sararıp … Çağatay Osmanlı Sözlük
benzi sararmak — yüzünün rengi solmak O böyle söylerken yanında bulunanların benzi sararırdı. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
TASAFFÜR — Sararmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
sarğarmak — sararmak, hasta olmak gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
sargarmak — sararmak I, 69, 486; I I, 187, 188 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
ISFİRAR — Sararmak. Sarı olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
beniz — is., nzi 1) Yüz Benzi limon gibi sararmaya, gözleri ateş gibi parlamaya başladı. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Yüz rengi Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller beniz geçmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
sararma — is. Sararmak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
sarılaşmak — nsz Sarı bir renk almak, sararmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
sapsarı kesilmek (veya olmak) — çok sararmak Heyecandan dudakları titriyordu ve benzi sapsarı kesilmişti. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
benzi atmak (veya uçmak) — ansızın yüzünün rengi sararmak, solmak Necdet in benzi atıyor, kesik kesik soluyordu. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük